ŞEYH ALİ SEMERKANDİ HAZRETLERİ

Niyet Hayır Akıbet Hayır

Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir. Tefsirlerde Kur’an-ı Kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede (Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdirdik.........

 

 

 

 

 

 

Berat Gecesi
Berat Gecesi 06.Mart 2023 pazartesi gününe denk gelmektedir.

Sual: Berat Gecesi ne zamandır, önemi nedir?
CEVAP
Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]

Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.

Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.) [Nesaî]

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.) [Nesai, Beyheki, A, Münziri]

(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizî]

(Şaban ayında üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennette bir yer hazırlar.) [Ey Oğul İlmihâli]

(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib Gecesi, Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.) [İbni Asakir]

(Allahü teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek, kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç, herkesi affeder.) [İbni Mace]

(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa istesin, vereyim.” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mace]

(Şaban ayının 15. gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.) [Beyheki]

(Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece Şaban ayının 15. gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.) [Taberani] (Müşahin, bid’at ehli demektir.)

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani]

(Allahü teâlâ Berat gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindarları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez.) [Taberani, Beyheki]

(Allahü teâlâ, Şabanın 15. gecesinde müşrik ve müşahin hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ, Şabanın yarısının [Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günahlarını affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]

(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]

(Allahü teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]

(Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler: Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır.) [Deylemi]

(Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.) [Beyheki]

İçki içmek, cimrilik, kin gütmek gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgünse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer. Sevabları günahlarından daha çok gelirse, Cehenneme girmeden de Cennete gider.

Hazret-i Âişe validemiz buyuruyor ki: Resulullah’ın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şaban ayının tamamını oruçla geçirirdi. (Buhârî)

Bu geceyi ganimet bilmeli, tevbe istigfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, bilhassa ilim öğrenmeli. En kıymetli ilim, doğru yazılan ilmihâl bilgileridir. Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” Berat Gecesi'nde, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve la şakiyyâ) duasını çok okurdu. Büyük zatlar, Berat gecesinde şöyle de dua ederlerdi:
(Ya Rabbî, Kur’an-ı keriminde, “Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i mahfuz Onun katındadır” buyuruyorsun. Eğer benim ismim saidler [cennetlikler] defterinde ise, orada sabit kıl! İsmim şakiler [cehennemlikler] defterinde ise, ismimi oradan silip, saidler defterine yaz! Ey büyük Allah’ım, kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde sabit kıl, dininden döndürme, ayırma!)

Hazret-i Âişe validemiz, (Ya Resulallah, Allahü teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu hâlde, neden Berat Gecesi'nde çok ibadet ettin?) diye sordu. Cevabında buyurdu ki:
(Şükreden kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.) [Gunye]

Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.

Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın 15. günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:
(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)

Sual: Şabanın 14. mü, 15. günü mü oruç tutulur?
CEVAP
Onbeşinci günü tutulur.
Bünyesi zayıf olanın, Şabanın 15 inden sonra oruç tutmayıp, farz olan Ramazan-ı şerif orucuna hazırlanması iyi olur. Sağlığı yerinde olan ise, Şaban ayının çoğunu, hatta tamamını oruçlu geçirebilir.

Berat gecesinde
Sual:
 Berat gecesinde, kaderimiz tekrar mı yazılıyor?

CEVAP
Hayır. Kader, ezelde Levh-i mahfuzda yazılmıştır. Sonradan bir şey yazılmaz. Yani, Levh-i mahfuzda olacak değişiklikler ve ömürlerin artması ve kısalması da, ezelde yazılmıştır. Allahü teâlânın ezeldeki ilmi nasılsa, Levh-i mahfuzdaki değişiklikler, ona uygun olur. (Tefsir-i Hazin)

Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, Berat gecesinde meleklere bildirir. (S. Ebediyye)

Sual: Berat gecesinde vefat edecekler, dünyaya gelecekler ve amelleri yazılırmış. Bu gece insanın alın yazısı mı değişir? Yani bu gece ettiğimiz dualar yüzünden alın yazımız değişebiliyor mu?
CEVAP
Alın yazısı iki türlüdür:
Biri dua ile, sadaka vermekle, iyilik etmekle değişir. Biri ise asla değişmez. Mesela evlenmemiz, iş sahibi olmamız ya değişen kısımdandır veya değişmeyen. Biz bilemeyiz. Onun için dua ederiz, iyilik ederiz, değişen kısımdan ise o değişir. Mesela birine bir bela geleceği alın yazısında var ise, yine alın yazısında bu kimse dua edecek o beladan kurtulacak diye yazılır. Biz de dua ederiz o belayı önlemiş oluruz. Berat gecesinde yazılacak olanlar da yine ezelde bildirilmiş olanlardır. Ömrün uzaması kısalması da böyledir. Şu iyiliği yapacak ve ömrü uzayacak yahut şu kötülüğü yapacak ve ömrü kısalacak diye yazılıdır. Demek ki hep iyilik yapmaya çalışmalıyız. Yaptığımız şeyler alın yazımızdır.

Berat gecesi namazı
Sual:
 Berat gecesinde kılınan bir nâfile namaz var mıdır?

CEVAP
Sadece Berat gecesinde değil, her gece nâfile namaz kılınır. Ancak kaza namazı borcu varsa iki rekât kaza namazı kılmanın sevabı, ömür boyu kılınacak nâfile namazların sevabından fazladır. İmam-ı Rabbanî hazretleri, farzın yanında nâfile namazların denizde damla bile olmadığını bildirmektedir.

Eğer farz namaz borcu yoksa, isteyen nâfile namaz kılabilir. Bazı kitaplarda, (Berat gecesinde kılınacak namaza Salat-ül-hayr [Hayır Namazı] denir. Bu namaz yüz rekâttır. Her rekâtta Fatiha sûresinden sonra on defa İhlâs sûresi okunarak kılınır) deniyor.

Bir kimse, kazası olmasa da, kaza namazı kılınca, o kaza namazı zaten nâfile olur. (Nâfile kılmadım) diye üzülmeye gerek kalmaz. Oruç da böyledir. Yani oruç kazası olmayan Ramazan orucunu kaza etse nâfile olur. Zekât da böyledir. Zekât borcu olmayan zekât diye para verse nâfile olur. Yani farz diye niyet edince, o farz değilse nâfile olur, boşa gitmez. Berat gecesinde kaza namazı kılınırsa, kazamız olmasa da, yine nâfile sevabı alınır. Eğer mekruh olarak kılınan namazlarımız varsa, kaza kılınca onlar telafi edilmiş olur.

Berat kandilinde
Sual:
 Berat gecesinde neler yapmalı?

CEVAP
Büyüklerimiz, şunları yapmayı tavsiye ediyor:
1- Gece bir saat kadar ibadet etmekle, gece ihya edilmiş olur. Fakat vakti müsait olan, gece daha az uyumalı.

2- Mümkünse din büyüklerimizin kabirlerini ziyaret edip feyizlerine kavuşmalı. Büyüklerimiz için çok dua etmeli.

3- Kendimiz ve bütün müminler için, dua ve istigfar etmeli. Namazdan sonra çok dua etmeli, özellikle hayırlı dua etmeli. Duada ısrar etmeli, yani duayı çok tekrarlamalı. Peygamber efendimizin Berat gecesinde okuduğu, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen min-eş-şirki beriyyen lâ kâfiren ve şakiyyen) duasını çok okumalı.

4- Aile efradıyla merhametli konuşmalı, onlara iyi davranmalı.

5- Kur’an-ı kerim okumalı, özellikle Rabbenâ âtinâ ve Âmenerresûlü’yü çok okumalı.

6- En önemlisi de, ilim öğrenmeli, bunun için de, Seadet-i Ebediyye ilmihâlini okumalı.

7- Kazası olmasa da, çok kaza namazı kılmalı. Namaz dışında secde ederek, secdede dua ve istigfar etmeli, mümkünse toprağa secde etmeli, secdeyi çok yapmalı.

8- Güzel koku sürünmeli.

9- Allahü teâlâya hamd ve şükretmeli.

10- Ertesi gün de oruç tutmalı.

Berat gecesi ve fazileti
Sual: Berat gecesi ne zamandır, önemi, fazileti nedir ve böyle gecelerde ne yapmalıdır?
Cevap:
 Berat gecesi, şaban ayının on beşinci gecesidir. Yani on dördüncü günü ile on beşinci günü arasındaki gecedir. Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, her şeyi takdir etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, bu gece meleklere bildirir. Kur’ân-ı kerim, Levhilmahfûza bu gece indi. Resûlullah Efendimiz bu gece, çok ibadet ve çok dua ederdi.

Her sene, şaban ayının on beşinci Berat gecesinde o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tevbe, ret olmaz. Fıtır Bayramı'nın ve Kurban Bayramı'nın birinci geceleri, şabanın on beşinci Berat gecesi ve Arefe gecesi.)

(Cebrail aleyhisselam bana geldi. Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece, şabanın onbeşinci gecesidir dedi. Bu geceyi ihya edenleri, Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrikleri, büyücüleri, falcıları, hasisleri, alkollü içki içenleri, faiz yiyenleri ve zina yapanları affetmez.)

(Berat gecesini ganimet, fırsat biliniz! Çünkü belli bir gecedir. Şabanın onbeşinci gecesidir. Kadir gecesi, çok büyük ise de, hangi gece olduğu belli değildir. Bu gece, çok ibadet yapınız. Yoksa, kıyamet günü pişman olursunuz!)

Cuma, Arefe, Bayram, Kadir, Berat, Mirac, Aşure, Mevlid ve Regaib gecelerinde ibadet etmek çok sevaptır. Muhammed Rebhâmî hazretleri Rıyâd-un-nâsıhîn kitabında buyuruyor ki:
“Büyük İslâm âlimi, İmâm-ı Nevevî hazretleri, Ezkâr kitabında buyuruyor ki: Gecenin on iki kısmından bir kısmını yani bir saat kadar ihya etmek, yani okumak, namaz kılmak, dua etmek, bütün geceyi ihya etmek olur. Yaz ve kış geceleri için hep böyledir. Fıkıh kitaplarında, saat demek, bir miktar zaman demektir. Nevevî, Şafii mezhebinde müctehiddir. Hanefilerin de, geceleri, böyle ihya etmeleri uygun olur.”

Berat ve Regaib geceleri, camilerde toplanarak cemaatle nafile namaz kılmanın mekruh olduğu fıkıh kitaplarında yazılıdır. Mekruhu iyi bilmek, büyük cinayetlerdendir. Çünkü haramı mubah bilmek küfür, mekruhu mubah bilmek ise, ondan bir basamak aşağıdır. Bu işin çirkinliğini iyi anlamalıdır.

Berat; temize çıkmak demektir
Sual: Berat ne anlama gelmektedir ve insanın dünyada iken ahiretteki azaptan kurtulma imkânı var mıdır?
Cevap:
 Berat veya Beraet kelimesinin sözlük anlamı, temize çıkmak, kurtulmak demektir. Berat, kurtuluş vesikası anlamına da gelmektedir. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:

(Ahirette pek çok kimse, hesaba çekilmeden Cennete girerler. Onlar için mizan, terazi kurulmaz. Onlara verilen sayfalar üzerine; "Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah. Bu filanın oğlu filanın Cennete girmesinin ve Cehennemden kurtulmasının beraetidir" yazılır.)

Abdullah ibni Ömer hazretleri bir gün Resûlullah efendimizin huzuruna gelince;
(Kıyamet günü herkesin beratı, yani kurtuluş vesikası, her işi ölçüldükten sonra verilir. Abdullah’ın beratı ise, dünyada verilmiştir) buyururlar. Sebebi soruldukta;
(Kendisi vera ve takva sahibi olduğu gibi, dua ederken “Ya Rabbi! Benim vücudumu, kıyamet günü o kadar büyük eyle ki, Cehennemi yalnız ben doldurayım. Cehennemi insanla dolduracağım diye verdiğin sözün böylece yerine gelmiş olsun da, Muhammed aleyhisselamın ümmetinden hiç kimse Cehennemde yanmasın” diyerek din kardeşlerini kendi canından daha çok sevdiğini göstermiştir) buyurdu.

Bir hac zamanında, Ebû Amr ez-Zücâcî hazretlerinin yanına birisi gelerek;
-Haccımı yaptım, beratımı ver. Beratımı almam için beni sana gönderdiler deyince, Ebû Amr ez-Zücâcî hazretleri, o kimseye şaka yapıldığını anlar ve ona, Kâbe’yi işaret ederek;
-Git oraya ve ya Rabbi! Bana beratımı ver, de! buyurur. Daha sonra o kimse, elinde bir kâğıtla geri döner. Kâğıdın üzerinde yeşil hat, yazı ile;
"Bismillâhirrahmânirrahîm. Bu, falan oğlu falanın Cehennemden berat kâğıdıdır" yazılıdır.

Her sene, şaban ayının 15. Berat gecesinde o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin hanımı bir Berat gecesinde;
-Efendim, bu gece ecellerin ve amellerin takdir edildiği gecedir. Kim bilir Allahü teâlâ kimin defterine ölecek ve kimin defterine yaşayacak! diye kaydetti deyince, İmâm-ı Rabbânî hazretleri;
-Niçin tereddüt ve şüphe ile söylüyorsun? Ya isminin, dünyada yaşayacaklar sayfasından silindiğini görenin hâli nice olur buyurur ve o sene vefat eder.

 

Berâat Gecesi Vazîfeleri

1) Bir Sene Boyunca Hayırlı Kaderler Yazılması, Ömrün Uzayıp O Sene Ölümden Korunulması, Rızka Bereket Hâsıl Olup İnsanlara Muhtâc Olunmaması İçin Berâat Gecesi Kılınacak Altı Rekât Namaz ve Peşine Okunacaklar

İmâm-ı Zebîdî ve Şeyh Ahmed Deyrabî gibi birçok âlim ve fâzıl meşâyih (Rahimehümullâh) hazarâtı bu gecenin ihyâsı hakkında şu beyanlarda bulunmuşlardır:

Allâh dostları içerisinde halefin seleften tevârus (verâset yoluyla nakl)ettiğine göre, her kim Berâat Gecesi şu sayılanları yaparsa, o gece yaptığı bütün istekler kendisine verilerek murâdı hâsıl olur:

a)Akşam namazından sonra her rekâtta bir Fâtiha ve altı İhlas Sûresi okuyarak altı rekât kılar.

b)Her iki rekâtın selâmından sonra birer Yâsîn-i Şerîf okur.

Birincisinde belâsız şekilde ömrüne berekete niyet eder.

İkincisinde rızkına berekete niyet eder.

Üçüncüsünde ise hüsn-ü hâtime (îmânla biten güzel bir gün sona erişme)ye niyet eder.

c)En sonunda “Berâat Gecesi duâsı” diye meşhur olan şu duâyı 10 kere okur. (ez-Zebîdî, İthâfü’s-sâdeti’l-müttakîn, 3/427; Ahmed ed-Deyrabî, el-Mücerrebât, sh:13)

Şunu da belirtelim ki bu duâ tümü îtibârıyla hadîs-i şerîf olarak rivâyet edilmeyip, meşâyihın birçoğundan nakledilmişse de, içinde geçen lafızların bir kısmı âyet-i kerîme, ekserîsi de Ömer ibni’l-Hattâb ve Abdullâh ibni Mes’ûd (Radıyallâhu Anhümâ) gibi yüce sahâbîlerden rivâyet edilmiştir.

Abdullâh ibni Mes’ûd (Radıyallâhu Anh) bu duâda geçen o kısım hakkında şöyle bir beyanda bulunmuştur: “Herhangi bir kul bu duâları yaparsa, mutlakâ geçimine genişlik verilir.” (İbnü Ebî Şeybe, el-Musannef, rakam:29521, 6/69; ‘Abd ibnü Humeyd, İbnü Cerîr, Âlûsî, Rûhu’l-me‘ânî, 8/244)

Üç Yasîn'den Sonra On Kere Okunacak Duâ:

Berâat Gecesi Vazîfeleri

Berâat Gecesi Vazîfeleri

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın adıyla (duâya başlıyorum). Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh-u Te’âlâ’ya mahsustur. Allâh-u Te’âlâ Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine salât-ü selâm eylesin.

Ey Allâh! Sana başvurma yolunu bana cömertliğin gösterdi. Senin huzuruna beni iyiliğin ulaştırdı. Senin nezdine beni keremin yaklaştırdı. Sana gizli kalmayan sıkıntılarımı ancak Sana şikâyet ediyor ve Senden, Sana zor gelmeyecek şeyler istiyorum.

Zâten Senin, benim durumumu bilmen, istememe de hâcet bırakmıyor. Ey sıkıntılıların derdini açan Zat! İçinde bulunduğum sıkıntıları benden gider. Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten de ben zâlimlerden oldum.

‘Biz onun duâsını kabûl ettik ve kendisini gamdan kederden kurtardık. İşte müminleri de böyle kurtarırız.’ (el-Enbiyâ Sûresi:88) (şeklinde Yûnus (Aleyhisselâm)a bahşettiğin müjdeye beni de nâil et).

Ey herkese iyilik eden, Kendisine ise iyilik edilemeyen Allâh! Ey celâl ve ikrâm sâhibi! Ey lütuf ve in’âm sâhibi!

Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Sen ki sığınanların desteği, emân dileyenlerin koruyucusu ve korkanların sığınağısın!

Ey Allâh! Eğer beni nezdinde bulunan (Levh-i Mahfuz’dan ibâret) Ümmü’l-Kitâb’da, (kâfir ölecek) bir bedbaht yâhut mahrum veya kovulmuş ya da rızkı dar bir kimse olarak yazdıysan, fazl-u kereminle bu şekâvetimi, mahrûmiyetimi, reddedilişimi ve rızkımın darlığını sil.

Beni Ümmü’l-Kitâb’da (îmânla ölecek) bir bahtiyar, rızkı bol ve hayırlara muvaffak bir kişi olarak kayda geçir. Çünkü Sen buyruğu hak olan bir Zat olarak, gönderdiğin peygamberinin lisânına indirdiğin kitâbında:

‘Allâh dilediğini siler, dilediğini sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (değişmeyen ezelî ilim) ise sâdece O’nun katındadır.’ (er-Ra‘d Sûresi:39) buyurdun.

İlâhî! Kıymetli Şa’bân ayının her hikmetli işin kendisinde ayrılıp kesin karara bağlandığı on beşinci gecesindeki en büyük tecellî hürmetine Senden dileğimiz, bildiğimiz ve bilmediğimiz, en iyi senin bildiğin tüm belâları bizden açıp gidermendir. Şüphesiz ki en ulu ve en iyi olan ancak Sensin.

Allâh-u Te’âlâ, Nebiyy-i Ümmî olan Efendimiz Muhammed’e, Ehl-i Beyti'ne ve sahâbesine çokça salât ve bolca selâm eylesin. Âmîn!” (ez-Zebîdî, İthâfü’s-sâdeti’lmüttakîn, 3/427; Ahmed ed-Deyrabî, el-Mücerrebât, sh:13)

Siz değerli okuyucularımızın bir dahaki seneye kadar hayırlı uzun ömür ile yaşamanıza ve bütün sıkıntılardan, hastalıklardan ve şerli yazılardan korunmanıza çok önem veren bizler, bir gece uyuyup da bir sene boyu ağlamamanız için, bu namazı kılmanızı, duâsını ve sûresini mutlakâ okumanızı tavsiye ediyoruz.

2) Ayrıca Berâat Gecesi’nde şu duânın tekrar tekrar okunması faziletli görülmüştür:

Berâat Gecesi Vazîfeleri

“Ey Allâh! Eğer beni bedbaht (sonu kötü) yazdıysan bahtiyar yaz, adımı kötülerin dosyasından sil ve beni takvâ sâhibi biri olarak kayda geçir. Sen bana enbiyânın âyetini (onlara îmânın kazandıracağı nurları ve güzel alâmetleri)nasîb et.

Bütün düşmanlarıma karşı bana yardım et, kıyâmet günü beni peygamberler Aleyhimüsselam zümresinde haşret, kötülerin derekesin(e düşmek)den beni muhâfaza et. Şüphesiz duâları hakkıyla işiten ancak Sensin. Ey acıyanların en merhametlisi! Rahmetinle (duâmı kabûl et). Âmîn!”

3) 2. maddede bu duâyı Berâat Gecesi 300 kere okuyanın her istediğini Allâh-u Te’âlâ’nın yerine getireceği nakledilmiştir. (Veliyüddîn er-Rahâvî el-Mahmûdî, Fezâilü'l-eyyâm, Süleymâniye Ktp., Reşid Efendi, rakam:156, verak:97a)

4) Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: “Berâat Gecesi iki gözünüzün birine üç defâ, diğerine ise iki defâ sürme çekin ki Allâh-u Te’âlâ sizi göz rahatsızlığından korusun.” (Ebû ‘Abdillâh el-Hubeyşî, Kitâbu’l-Berake fî fazli’s-sa’yi ve’l-hareke, no:532, sh:193)

5) Rivâyet olunduğuna göre; zâlim ya da âşikâre günah işleyen birisi olmadıkça Berâat Gecesi Allâh-u Te'âlâ'dan bir şey isteyenin mutlakâ murâdı gerçekleşir. 'Abdülazîz ed-Dirînî, Tahâratü'l-kulûb, sh:136

6) Ali el-Kârî (Rahimehullâh)ın beyânına göre; Berâat Gecesi Zemzem-i Şerîf belirgin bir şekilde artış gösterdiğinden, bu gece çokça Zemzem içmek uygun görülmüştür. (‘Ali el-Kârî, et-Tibyân fi beyâni mâ fî leyleti’n-nifsi min Şa’ban ve Leyleti’l-Kadri min Ramazân, Mecmû’u resâili’l-Mollâ ‘Alî el-Kârî, 3/41)

7) Ali el-Kârî (Rahimehullâh)ın beyanına göre bu gece okunması müstehap olan sûrelerin en önemlisi Duhân Sûresi’dir. Zîrâ bu sûre-i celîle Berâat Gecesi’nin fazîletlerinden bahsetmektedir ve bu sûrenin okunmasının bir çok fâziletleri vardır. (‘Ali el-Kârî, et-Tibyân fi beyâni mâ fî leyleti’n-nifsi min Şa’ban ve Leyleti’l-Kadri min Ramazân, Mecmû’u resâili’l-Mollâ ‘Alî el-Kârî, 3/52)

8) Günahları Bağışlatacak, Kötü Kaderi Dahî Değiştirecek, Cennette Köşkler Bina Ettirecek ve Şehit Sevabı ile Ölmeye Vesîle Olacak Berâet Gecesi Namazı

Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Ali ibni Ebî Tâlib (Radıyallâhu Anh)a şöyle buyurmuştur: “Ey Ali! Her kim Şa’bân’ın yarı (on beşinci) gecesinde yüz rekât kılar, her rekâtta bir Fâtiha ve on İhlâs okursa, (şunu bil ki) ey Ali! Hangi bir kul bu namazları kılarsa Allâh-u Te’âlâ onun için o gece istediği her hâceti yerine getirir.”

Bunun üzerine: “Yâ Rasûlellâh! Eğer Allâh-u Te’âlâ onu şakî (îmânsız ölecek bir bedbaht olarak) yazdıysa, sa’îd (îmânlı ölecek bahtiyar) kuluna çevirir mi?” diye sorulunca buyurdu ki: “Ey Ali! Beni hakla gönderen Allâh-u Te’âlâ’ya yemin ederim ki; Levh-i Mahfuz’da: ‘Felan oğlu felan şakî olarak yaratıldı ama Allâh-u Te’âlâ bu hükmü sildi ve onu sa’îde döndürdü.’ diye yazılmıştır.

(Demek ki ezelî ilimde onun tevbe edeceği bilindiğinden, muallak /askıdaki/ kâzâda yazılan şekâvet silinip, mübrem /değişmeyecek, kesin/ karardaki saâdet hükmü yerini bulur.)

Allâh-u Te’âlâ bu (namazı kılan) kuluna yetmiş bin melek gönderir ki bir dahaki sene başına kadar onun sevaplarını yazarlar, günahlarını silerler ve derecelerini yükseltirler.

Allâh-u Te’âlâ Adn cennetlerine yedi yüz yetmiş bin melek gönderir de onun için şehirler ve köşkler binâ ederler, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı nîmetler hazırlarlar ve ağaçlar dikerler. Bu cennetlerin bir benzeri, kullardan hiçbirinin kalbinden bile geçemez ki, her bir cennette size târifte bulunduğum şehirler, köşkler ve ağaçlar doludur.

Eğer bu kişi bir dahaki seneye kadar ölürse şehit olarak ölür. Allâh-u Te’âlâ ona o gece okuduğu İhlâs Sûresi’nin her bir harfine mukâbil yetmiş bin hûri verir ki, her bir hûrinin bir erkek, bir de dişi hizmetçisi bulunur.

Ayrıca ona yetmiş bin ğılman, yetmiş bin vildan (genç köleler, hizmetçiler), yetmiş bin kethüdâ (ciddî iş tâkipçisi) ve yetmiş bin kapıcı verir. O gece İhlâs Sûresi okuyan herkese yetmiş şehit sevâbı yazılır.

(Daha önce kıldığı ve daha sonra kılacağı tüm namazlar kabûl edilir. Anne babası cehennemde bile olsalar, onlara duâ ederse, onlar da (sağlıklarında) Allâh-u Te’âlâ’ya hiçbir şeyi şirk koşmamışlarsa, Allâh-u Te’âlâ onları cehennemden çıkarır da, böylece onlar cennete girerler.)

Beni hak peygamber gönderen Allâh-u Te’âlâ’ya yemin ederim ki; bu kişi cennetteki makâmını, Allâh-u Te’âlâ’nın yarattığı şekliyle görmedikçe yahut ona gösterilmedikçe dünyâdan çıkmaz.

Beni hak Nebî gönderene kasem olsun ki; (bu kişi öldüğünde) Allâh-u Te’âlâ gece ve gündüzün yirmi dört saatinin her bir saatinde, ona yetmiş bin melek gönderir ki ona selâm verirler, onunla musâfaha ederler ve Sûr’a üfürülünceye kadar ona duâ ederler. Bu kişi kıyâmet günü en kıymetli ebrâr meleklerle haşrolur. Allâh-u Te’âlâ yazıcı meleklere: ‘Üzerinden sene geçinceye kadar bu kuluma hiçbir günah yazmayın ve onun için sevaplar yazın.’ diye emir buyurur.

(Her kim namazı ve âhiret yurdunu niyet ederek bu namazı kılarsa, Allâh-u Te’âlâ ona o gece Kendi katından büyük bir nasîb verir. Allâh-u Te’âlâ ona rüyâsında; otuzu kendisini cennetle müjdeleyen, otuzu ona cehennem azâbından eman veren, otuzu onu hatâ yapmasın diye koruyan, onu da -ondan dünyânın belâlarını uzaklaştıran ve- kendisine düşmanlık edenlere tuzak kuran -ve ondan şeytanın hîlelerini uzaklaştıran- yüz melek göndermedikçe o kişi dünyâdan çıkmaz.)

(Ebu’l-Ferac ibnü’l-Cevzî, Kitâbü’n-Nûr fî fezâili’l-eyyâmi ve’ş-şuhûr, Süleymâniye Ktp., Nafiz Paşa, rakam:329, verak:82/b-83b; el-Gazâlî, İhyâü ‘ulûmi’d-dîn, 1/203; ‘Abdülkādir el-Geylânî, el-Ğunye, 1/348-349; Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtu’l-kulûb, 1/114; Ebû ‘Abdillâh el-Hubeyşî, Kitâbu’l-Berake fî fazli’s-sa’yi ve’l-hareke, rakam:526-531, sh:192, 193; 'Abdulazîz ed-Dirînî, Tahâratü'l-kulûb, sh:136; İsmâ‘il Hakkî el-Bursevî, Rûhu’l-beyân, 8/403; Muhammed Hakkî en-Nâzillî, Hazînetü’l-esrâr, sh:68; Parantez içi ekler ibnü Ebi’d-Dünyâ, Fezâliü şehri Ramazân, rakam:9, sh:40; ez-Zebîdî, İthâfü’s-sâdeti’l-müttakîn, 3/425 ve es-Süyûtî, el-Le’âlî, 2/58’den alınmıştır.)

Muhammed ibni Ali (Radıyallahu Anhümâ)dan, merfû’an (isnâdını Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e ulaştırarak) şöyle buyurduğu rivâyet olunmuştur: “Her kim Ramazân’ın yarı gecesinde ve Şa’bân’ın yarıgecesinde yüz rekât kılar da, onlarda bin kere İhlâs Sûresi okursa, cennetle müjdelenmedikçe ölmez” (ibnü Ebi’d-Dünyâ, Fezâliü şehri Ramazân, rakam:9, sh:40)

Kişi dilerse on rekâtta 100 ihlâs’la da bu namazı kılabilir. Zebîdî (Rahimehullâh)ın beyânı veçhile; bu namazdan maksat İhlâs-ı Şerîf’in 1000 kere okunmasıdır ki bu şekilde edâ edilse de yeterli olur.

Zünnû-u Mısrî Hazretleri’nden rivâyet olunduğuna göre Berâat Gecesi her kim on iki rekât kılar da, Fâtiha’dan sonra 50 kere İhlâs Sûresi okusa yüz rekâtın sevâbını alır. (Muhammed ibnü Hatîriddîn, el-Cevâhiru’l-hams, sh:58/59)




Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
@

NİYET HAYIR AKIBET HAYIR


Hava Nasıl Olacak
Takvim
Üyelik Girişi